18 Aralık 2025

Üniversitemizde, “Mustafa Kutlu Okumaları” Programı Gerçekleştirildi

Üniversitemiz Eğitim Fakültesi tarafından yürütülen Kırıkkale Üniversitesi Okuma Alışkanlığı Kazandırma Projesi kapsamında “Mustafa Kutlu Okumaları” etkinliği gerçekleştirildi. 

Türk edebiyatının usta hikâyecilerinden Mustafa Kutlu’nun eserleri merkeze alınarak öğrencilerde okuma kültürünün geliştirilmesinin amaçlandığı etkinliğe Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Erman Yükseltürk, Eğitim Bilimleri Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Neslin İhtiyaroğlu, akademik ve idari personelimiz ile öğrenciler katıldı. 

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda, Mustafa Kutlu’nun hayatı ve edebî kişiliğini konu alan bir portre sunumu gerçekleştirildi. Sunumu, Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Zehra İrem Altındal yaptı. Programda ayrıca proje kapsamında Mustafa Kutlu’nun 13 eserini okuyan öğrencilerin görüş ve kazanımlarını paylaştıkları video gösterimi izleyicilerle buluşurken usta yazar Mustafa Kutlu’nun Kırıkkale Üniversitesi öğrencileri için özel olarak hazırladığı video mesaj da izletildi. Mesajda Kutlu, okumanın insanın iç dünyasını inşa eden temel bir yolculuk olduğuna dikkat çekti.

Programın Açılış konuşmasını Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz yaptı. Konuşmasına projede emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, “Bu kadar güzel okumalar yapan zarif hanımefendilerin ve çok kıymetli büyüğümüz, Türkiye’nin yaşayan efsanelerinden Mustafa Kutlu’nun sözlerinden sonra konuşmak doğrusu kolay değil. Kıymetli arkadaşlarım, sevgili öğrencilerimiz. Hepimizin bildiği gibi eğitim, okul öncesinden başlayıp üniversitenin son aşamasına kadar uzanan uzun bir yolculuktur. Bu yolculuğun iki temel amacı vardır: Birincisi; ülkeyi gelecekte yönetecek mavi ve beyaz yakalı nitelikli insan gücünü, profesyonelleri yetiştirmektir. İkincisi ise; her zaman ve her koşulda geçerli olacak iyi insanı, iyi vatandaşı yetiştirmektir. Coğrafya, millet ya da ülke fark etmeksizin, eğitim bu iki temel üzerine inşa edilir. Bugün içinde bulunduğumuz etkinlik ve bu projenin özü bağlamında özellikle altını çizmek istediğim nokta ise okuma alışkanlığıdır. Bana ait olmayan ama sonuna kadar katıldığım iki söz vardır: Birincisi şudur: Bir kişi mezun olduğunda okuma alışkanlığı kazanmamışsa, onun eğitimi yarım kalmıştır. İkincisi ise: Mezun ettiği bireye okuma alışkanlığı kazandıramayan bir eğitim sistemi, başarısız bir eğitim sistemidir. Üniversite yılları, okuma alışkanlığı kazanmak için köprüden önceki son çıkıştır. Elbette hayatın ilerleyen dönemlerinde de bu alışkanlık kazanılabilir; bir dost dokunur, bir kitap yol açar. Ancak hepimizin bildiği gibi, ağaç yaşken eğilir. Bu nedenle biz, bu projeyle özellikle sizlere dokunmak istedik. Nitekim öğrencilerimizin ifadelerinde de gördük: Hem Mustafa Kutlu ile tanışmak hem de okuma alışkanlığını pekiştirmek, bu sürecin en kıymetli kazanımı oldu. Çünkü okuma alışkanlığı bir ömür boyu sürer. Mustafa Kutlu ne diyor? ‘Son anlarıma kadar yazmayı umut ediyorum.’ İşte sizler de kendi geleceğinizi inşa ederken, bu mücadeleyi son ana kadar sürdürmek zorundasınız. Daha güçlü, daha müreffeh, daha yaşanabilir bir Türkiye’nin inşası için bu çabanın parçası olacaksınız. Okuma alışkanlığı kazanan birey, sadece okuyan değil; düşünen, sorgulayan, yorumlayan birey hâline gelir. Aynı olaya bakan iki insandan biri yalnızca görüneni görürken, diğeri arka planı, sebep-sonuç ilişkisini ve hakikati kavrayabilir. Mustafa Kutlu diyor ki: ‘Bir şey yap; güzel olsun. Buradaki sıfatlara özellikle dikkat etmenizi rica ediyorum. Daha güvenli bir toplum, daha güçlü bir ülke ve daha güçlü bir devlet için bu sıfatlar fert fert içselleştirilmesi gereken kıymetlerdir. ‘Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin. Bir şey yap, doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin. Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun. Kalpleri yumuşatsın; garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun. Bir şey yap, adil olsun, haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin. Bir şey yap barış olsun. İnsanlar kin ve nefretten uzaklaşsın. Bombalar patlamasın, çocuklar ölmesin.’ Evet, gerçekten de Mustafa Kutlu Hocanın söylediği gibi; hepimiz bir şeyler yapmak zorundayız. Eğer güzellik olsun istiyorsak, barış olsun istiyorsak, çocuklar ölmesin istiyorsak, kadına, erkeğe, çocuğa, hayvana, bitkiye, yaşlıya şiddet olmasın istiyorsak, analar ağlamasın istiyorsak, daha adil bir dünya hayal ediyorsak hepimiz bir şeyler yapmak zorundayız. Bilerek söylüyorum: Zorundayız. Aksi hâlde sadece ağlaya ağlaya ömrümüzü tüketiriz. Üstad Necip Fazıl, Gençliğe Hitabe’sinde ne der: ‘Kim var diye seslenildiğinde, sağına soluna bakmadan ben varım diyebilen; her ferdi, benim olmadığım yerde kimse yoktur şuuruna sahip bir gençlik.’ Elbette bu sorumluluğu yalnızca gençlere yükleyemeyiz. Gençlerden önce, biz yetişkinler örnek olmak zorundayız. Daha adil daha yaşanılır bir Türkiye istiyorsak daha yaşanılır bir dünya istiyorsak. Ben aranızdaki en yaşlılardan biriyim. Yarım yüzyılı çoktan geçtim. Bir yarım yüzyıl daha yaşayacağımı sanmıyorum. Ama bu ülkenin ilelebet payidar olmasını istiyorum. Hem de güçlü bir şekilde. Bu devlet sıradan bir devlet değildir. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Dünya bunu biraz ağırına giderek de olsa anlamaya başladı ve sizler, bu ülkenin geleceği olarak bir şeyler yapmak zorundasınız. Eğer derdiniz yalnızca altmış puan almaksa ben kendi öğrencilerime söylediğimi burada da söyleyeyim: ‘Derdi altmış olan, sınıfı terk edebilir.’ Ama derdiniz hayata dair bir şeyse, derdimiz aynıysa, gelin birlikte hareket edelim. Çünkü gerçek hayat kampüsün dışında başlıyor. Anne olarak, baba olarak, yönetici olarak, insan olarak. Ben gücüm yettiğince, dilim döndüğünce, aklım erdiğince sizlerin geleceği için bir şeyler yapmaya devam edeceğim. Dolayısıyla arkadaşlar, bu ülkenin geleceği adına gerçekten bir şeyler yapmak zorundayız..” şeklinde konuştu.

Etkinlik, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz’ın projede yer alan öğrencilere katılım belgeleri ve hediyelerini takdim etmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.